VELAYET DAVASINDA DEDEKTİFLİK
Halen yapılmakta olan özel dedektiflik işlerinin başında eş takibi ve araştırılması adres tespiti boşanma davalarında delil tespiti gibi takip ve izleme işler gelmekte ise de asıl önemli olan eşlerin boşanmaları sonrasında çocuğun velayetini elinde bulunduran tarafın (anne-babanın) çocuk ile ilişkileri ve çocuğun içinde bulunduğu şartlar durumudur. Olaya sadece bir çocuk velayeti gözüyle bakılmamalıdır. Ben bir özel dedektif olarak, boşanma sonrasında anne veya babaya velayeti verilen çocuğun, toplumun ve hatta ülkemin geleceğinin büyük insanları olarak bakmaktayım. Bu nedenle de "Velayet Davalarına" önem vermekteyim. Günümüze baktığımızda; bugünün bizleri yani doktorlar mühendisler mimarlar hakimler avukatlar valiler kamu kurumundaki üst düzey bürokratlar generaller ülkemizi yöneten başbakan bakanlar milletvekillerin hepsi yıllar önce tıpkı şu anda sözünü ettiğimiz çocuklar gibi birer çocuktular. Oysa dünün çocukları olan bu kişiler şimdi görevleri gereği Türkiye’yi yöneterek milyonlarca vatandaşımızın güven huzur ve refah içinde yaşamaları için hizmet etmektedirler.
Boşanma sonrasında anne veya babaya velayeti verilen 0-18 yaş arasındaki çocuklar da yıllar sonra büyüyerek toplumdaki “iyi” ya da “kötü” yerlerini alacaklardır. Bu çocukların iyi ya da kötü duruma gelmelerindeki birinci derecedeki sorumlu velayeti elinde bulunduran taraftır. Çünkü çocuğun fikri ve ahlaki gelişmesinden, güvenli ve sağlıklı bir ortamda yaşamasından, terbiye ve eğitiminden hatta arkadaş çevresinden sorumludur. İkinci sorumlu ise diğer taraftır. Mahkemenin tayin ettiği nafakayı süresinde ödemesinde belirli günlerde çocukla ilişkilerini sürdürerek anne –baba sevgisinden yoksun bırakmamasına, özellikle iyi yetişmesinde ve gelecekte toplumdaki iyi yerini almasında sorumluluktan kaçınmamalıdır.
Boşanan eşlerin velayet altındaki bugünün çocukları, geleceğin saygın insanları olabilecekleri gibi, toplumdaki kötü yerlerini alarak birer zararlı insanlar (katil hırsız gaspçı uyuşturucu bağımlısı ahlaksız vs.) olabileceklerini de gözden kaçırmamak gerekir. Boşanmış olsalar bile anne baba bu hususu unutmamalıdır.
Velayet davalarında özel dedektiflere büyük ve vicdani görev düşmektedir. Aslında sadece velayet davasının açılması esnasında değil, velayeti elinde bulundurmayan tarafın çocuktan ayrı yaşadığı süre içinde belirli aralıklarla ya kendisi ya da bir özel dedektiften yardım alarak çocuğun düzenli yaşayıp yaşamadığı kötü alışkanlarının olup olmadığı ev dışında geçen zamanını nasıl geçirdiğini arkadaş çevresini, hatta velayeti elinde bulunduran tarafın da yaşam şeklini, varsa kumar alkol uyuşturucu bağımlısı hayasızca yaşam sürmesi gibi çocuğa kötü örnek olacak durumunun olup olmadığını da kontrol etmeli ya da ettirmelidir. Böyle bir durumun varlığının tespiti halinde ivedilikle durumun varlığını ispat ederek velayet davası açmalıdır.
Unutmamalıyız ki, bugünün çocukları hepimizin geleceğidir, ülkemizin geleceğidir, hatta bütün dünya insanlarının geleceğidir. Sıcak bir yuvada anne-baba aile sevgisi ve şefkati içinde yaşayan çocuklardan ziyade, boşanmış eşlerin, ya anne ya da baba sevgisinden yoksun kısmen kontrol edilemeyen velayet altındaki çocukların durumu ve geleceği önem taşımaktadır.
Velayet davalarında özel dedektif görevini yaparken bu düşünce doğrultusunda çalışmalıdır. Kendisinin de ailesi eşi ve çocuklarının olduğunu unutmamalıdır.
Özel dedektif, çocuğun velayetinin değişimi davasında çalışırken, alacağı parayı, harcayacağı zamanı, çekeceği zahmeti düşünmeden sadece çocuğun menfaatini düşünerek, Y.2.HD.nin aşağıdaki kararı doğrultusunda çalışmalıdır.
“Velayet davalarında asıl olan çocuğun menfaatlerinin korunacağı, maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanacağı, ruhsal ve fiziksel gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlayabileceği bir ortamda yaşamasını sağlamaktır.”